İstanbul’dan Kaçamak Kayak Rotaları – Kartalkaya
Yazan:Ecem & Fatih
Kayakseverler olarak 9 ay bekledikten sonra kar kalınlığı yılına göre, bazen 3, bazen 4, bazen de sadece 2 ay kayak yapmak için elverişli oluyor. Hal böyle olunca her fırsatı verimli kullanabilmek istiyoruz. Bu nedenle İstanbul / Ankara gibi büyük şehirlerde yaşıyorsak görece daha şanslıyız. Her gün kalkışlı günübirlik turlar kayak merkezinin kapısına kadar sizi götürüyor. Böylece arabayla nasıl çıkacağım, zincir taksam lastiklere yazık derdinden kurtulmuş oluyoruz.
İstanbul konum itibariyle kayak merkezlerine olan yakınlığıyla çok avantajlı. Biz bu yazımızda Kartalkaya Kayak Merkezi‘nden bahsedeceğiz. Detaylı bilgi için Kartalkaya yazımızı okuyabilirsiniz.
4 yıldır her kış Kartalkaya ya da Dorukkaya bölgesinde mutlaka kayıyoruz. Kartalkaya’ya ilk Aktivido‘da da yer alan Radikal Tur ile gittik. Gerçekten çok konforlu ve sıcacık araçlarıyla gece 03.00’de binip 08.30 gibi kayak merkezinde oluyorduk. Dönüşte ise 16.45’de araçlara dönüp trafik durumuna göre 23.00 gibi İstanbul’da oluyorduk. Sonrasında bir kere de haftasonu kendi aracımızla gidelim ve Bolu merkezde kalırız, inip çıkarız ne olacak hem daha uygun olur bütçemiz açısından dedik.. İnanın sadece kayak merkezine ulaşmak 1 saatten fazla sürdü ve her anında araba kayıyor mu, orada çok kar birikmiş, yollar temizlenmiyor mu gerginliğiyle çıktık ve akşam indik. Sadece 2 saatten fazla gün içerisinde yolda zaman harcıyorsunuz ve kayak yorgunluğunun üzerine bu fazla gelebiliyor.
Bu nedenle tam da bu noktada yapabiliyorsanız konaklamalı olmuyorsa da günübirlik turlar ile kayak hasretinizi bir nebze azaltabilirsiniz. Biz mutlaka konaklamalı tatil haricinde 3-4 kere de günübirlik gidiyoruz. Cumartesi çıkışlarını tercih ediyoruz. Çünkü yol ve kayak yorgunluğunu ancak Pazar günü üzerimizden atabilir hale geliyoruz.
https://www.instagram.com/p/Bl_I55PARoP/
Kartalkaya kayak merkezi 2 büyük pist grubuna sahip. Biri Kartal Otel ve Grand Kartal bölgesinde Kartalkaya pistleri olarak geçer, diğeri de Dorukkaya Oteli’nin tarafında olan Dorukkaya pistleridir. Her ikisinde de pistlerden otellerin kayak odasına giden mini bir pist vardır. Bu vesileyle otel dönüşleri oldukça kolay olmaktadır.
Dorukkaya tarafında sis ihtimali çok daha fazla olsa da kafesinin yeniliği ve yemek menüsünün güzelliği göz önüne alındığında Kartalkaya tarafından daha iyi olduğu söylenebilir. Ancak pist sayısının fazlalığı göz önüne alındığında ve gerçekten kayak yapmaya gelenler için Kartalkaya pistleri daha uygun olacaktır. Biz her iki bölgede de kaydık ve tercihimiz Kartalkaya pistleri oldu.
Tabi ki yeni başlayanlar için hafif eğimli basit pistler her iki pist grubunda da var. Başlangıç demişken sizden bir ricamız da durmayı öğrenmeden zirveye çıkmaya çalışmamanızdır. Çünkü kayakta asıl zor olan dümdüz kaymak değil, gerektiği zaman durmayı bilebilmektir ve bu kar sapanıyla her an yapılabilecek birşey değildir. 🙂 Kaydıkça ne demek istediğimizi çok daha iyi anlayacaksınız..
O zaman Kartalkaya’dan güzel bir fotoğrafla bu yazıyı sonlandıralım.. Her kayak tatilimizde pistleri biz açarız. Bu fotoğraflar da o anlardan, Güneş bulutların arkasından gelmek üzere ve pistler bomboş. 🙂