Daha Az Hava Tüketmek için 10 İpucu

Yazan: Nevcan Uludaş   

Havanızı yeterince performanslı kullanmadığınızı mı düşünüyorsunuz? Gruptaki diğer dalıcıların hala yeteri kadar havası varken sizinki rezerve ulaşmak üzere mi? Üzülmeyin biraz sonra küçük ipuçları ile nasıl dip sürenizi geliştirebileceğinizi öğreneceksiniz…

  1. Doğru nefeslenin
    Karada iken her nefes alıp verişimizde yaklaşık 0,5 litre hava tüketiriz ve bunu çok sık yaparız. Su altında ise işler biraz daha farklı. Sınırlı bir havaya sahip olduğumuz için bu havadan en verimli şekilde faydalanmalıyız. Bunun tek yolu derin ve yavaş nefes alıp vermekte. Fakat daha az hava tüketmek için nefes tutmak yapılabilecek en yanlış harekettir. Altın kuralı asla unutmayın; “Asla ama asla nefesini tutma”.
  2. Küçük kaçakları onarın
    Regülatörünüzün birinci kademesinden ya da ikinci kademelerin bağlantı noktalarından sürekli çıkan kabarcıklar uzun dip süreli dalışlarda performansınızı etkileyecektir. Bunun yanı sıra sürekli su alan bir maske tercihi, hem içeri giren suyun sürekli tahliyesi için size fazladan havanızı kullandırırken hem de sizin dalış konforunuzu bozacaktır. Bu da dolaylı yoldan sizin etkin nefes alıp verme rutininizi negatif yönde etkileyecektir. Hele bir de kendiliğinden serbest akışa geçen bir yedek hava kaynağınız varsa, boşa giden havanın haddi hesabı yok demektir.
  3. Daha fazla dalış yapın
    Siz ne kadar çok dalış yaparsanız, su altı fiziğini ve fizyolojisini daha çok tecrübe etmiş olacaksınız ve neyi yapmanız neyi yapmamanız gerektiği konusunda vücudunuz daha otomatik tepkiler verecek. Yani su altına daha adapte olmuş olacaksınız. Dolayısıyla hava tüketiminiz ciddi ölçüde azalacaktır.
  4. Yavaş hareket edin
    Su havaya göre daha yoğun bir ortamdır. Bu nedenle karadaki gibi hızlı hareket etmeye çalışmak sizi karadakine oranla 4–5 kat daha fazla yoracaktır. Daha çok yorulmak kasların daha çok oksijene ihtiyaç duyması anlamına gelir. Bu nedenle yavaş hareket ederek daha az hava tüketebilirsiniz.
  5. Sığ dalışlar yapın
    Başlangıç seviyesi teorik dersleri alanlar bilirler. Ne kadar derine dalarsanız kullandığınız hava o kadar artar. Bu nedenle daha az hava tüketmek için daha sığ dalışlar yapın.
  6. Ağırlığınızı azaltın
    Su altında yada su üstünde farketmez, ihtiyacınızdan daha çok ağırlık taşımanın size hiçbir faydası yoktur. Aksine size daha fazla efor harcatacağı için kaslarınız yorulacak, dalış konforunuz azalacak ve dengelemek için daha fazla havaya ihtiyaç duyacaksınız. Her dalışınızda daha az ağırlık alarak kendinizi dalışa başlamadan test edin. Sadece gerçekten ihtiyacınız varsa buna ilavede bulunun.
  7. Dalış öncesi aktivitelerden kaçının
    Dalıştan hemen önce sırtında tüple sağa sola koşuşturanları, karmaşa içersinde ekipman arayanları ya da tüm ekipmanını suya fırlatıp suda kuşanmaya çalışanları görmüşsünüzdür. Bu tarz aktivitelerde bulunan dalıcılar dalışa yüksek nabız ile, yani hızlı nefes alış verişi ile başlarlar. Hızlı nefes alıp verme sonucu ciğerlere çekilen hava tam verimli olmadan dışarıya atılmaktadır. Tüpteki sınırlı havayı daha verimli kullanmak için bu tarz aktivitelerden kaçınmak en doğrusudur. Ayrıca dalıştan hemen önce sigara içmek de performansınızı ciddi ölçüde düşürecektir.
    Dalış sırasında da ayağınızda kocaman paletler varken ellerinizi kullanmak gibi gereksiz aktivitelerden kaçınırsanız inanın çok faydasını göreceksiniz.
  8. Yüzerliliğinizi mükemmelleştirin
    İnsanlar günlük hayatlarında sürekli yere dik pozisyonda dururlar. Ancak su altında işler biraz daha farklı. Su altında yatay pozisyonda durmak ilerleme sürecinde sizin daha az sürtünmenizi sağlar. Daha dik pozisyonlarda yüzmeye çalışanlar (deniz atı gibi) sürekli suyu göğüsledikleri için daha çok palet vurmak zorunda kalır ve günün sonunda daha çok yorulurlar. Bunun yanı sıra suyun içerisinde kaygan olduğunuzu düşünün ve palet vurduktan sonra kendinize süzülmek için fırsat verin. 
    Ayrıca yatay pozisyonda durmak dekompresyon açısından da faydalıdır. Tüm vücudunuz dalış bilgisayarınız ile aynı basınç altında kalır.
  9. Daha az şişir boşalt
    Denge yeleğinin tam olarak ne işe yaradığını pek çok dalıcının hala anlamadığını gözlemliyorum. “Yukarı çıkmak için şişir, aşağıya inmek için boşalt” diye yanlış bir bilgi dolaşıyor etrafta. İş bu şekilde olsaydı bunun ismi yukarı-aşağı yeleği olurdu ama öyle değil. Doğrusu, yukarı ve aşağı, siz nereye gitmek istiyorsanız önce palet gücünüz ile gidersiniz. Sonra vardığınız derinlikte dengede kalabilmek için yükseliyorsanız boşaltır, alçalıyorsanız şişirirsiniz. Bu mantığı anladığınızda denge yeleğinize daha az müdahale edersiniz. Unutmayın ki her şişirdiğinizde tüpünüzdeki havayı kullanıyorsunuz. Küçük bir püf noktası daha; eğer suya girmeden önce denge yeleğinizi karada manuel (ağız yolu ile) şişirseniz, bu hareket size aşağıda fazladan birkaç nefes kazandıracaktır.
  10. Doğru ısıl yalıtımı
    Vücut sürekli ısısını 36.5 derecede tutmaya çalışır. Bu yaşamsal fonksiyonlarımızın sürekliliği için önemlidir. Siz soğuk sularda dalış yaptığınızda vücudunuz karaya göre 25 kat daha hızlı ısı kaybeder. Böyle bir durumda vücut kendisini ısıtmaya çalışacak ve bunun için enerji kullanacaktır. Tahmin edeceğiniz gibi buda sizin nefes alıp verme rutininizi bozacaktır. Bundan kaçınmak için daha tropik suları tercih edebilir yada ısıl koruma sağlayacak yarı-kuru / tam kuru gibi elbiseleri tercih edebilirsiniz.

Bonus ipucu : Dalıştan önce yapılacak meditasyon ve memeli dalış refleksini tetiklemek (yüzü ıslatmak ve biraz nefes tutmak) nabzınızı düşürecektir. Bu sayede vücut daha az oksijene ihtiyaç duyar ve siz de daha uzun dip süreli dalışlar yapabilirsiniz.



Şu kategoriye gönderildi: Dalış

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.